Daniel Smith’in “Gibi Düşünmek” serisini uzun zamandır takip
ediyorum. Sherlock Holmes, Churchill, Steve Jobs ve Einstein’dan sonra 1 Mayıs
2014’de “Mandela Gibi Düşünmek” kitabını yayınladı. Yaşamının 27 yılını hapiste geçiren ve Güney
Afrika’da özgürlüğe dair radikal adımlar atan, ayrımcılık karşıtı, Güney Afrika
Cumhuriyeti’nin ilk siyahi Devlet Başkanı Nelson Mandela.
Nelson Mandela dünyada en çok saygı gören, sadece kendi kuşağı değil, kendinden sonra gelen genç kuşaklar için de etkisi en yüksek liderden biri olarak
değerlendiriliyor.
Tüm yaşamını
ırkçılık, fakirlik ve her alanda eşitsizliğin engellenmesine odaklayan Nelson
Mandela yaşam felsefesini “UBUNTU” olarak ifade ediyor.
“Ubuntu” kelimesi
Güney Afrika’da ilk kez 19 yy.’ın ortalarında kullanılmaya başlanıyor.
Anlamı, “senden dolayı varım” veya “ben senden dolayı benim”. Aslında hepimizin ihtiyaçları, bugünü ve
geleceği birbirine ne kadar da bağlı. Dünyalı kimliğimizi unutmamak, diğerinin
iyiliği kadar iyi, mutluluğu kadar mutlu olabileceğimizin farkında olmak demek.
Bana dokunmayan kötülük, bin yıl yaşamıyor artık. Bugün değilse de yarın
mutlaka karşı karşıya kalıyorum bu istemediğim durumla veya onun türevi bir
sonuçla.
Hümanist bakış açısının da bir ürünü olan bu
kelimeyi gerçekten hissetmeye ve kendi
bakış açımıza yansıtmaya hem bugün hem de geleceğe hazırlanmak için hiç
olmadığı kadar çok ihtiyacımız var.
Bugün artık ilişkilerde “ubuntu” demenin zamanı
geldi de geçiyor bile.
Bazı ülkeler kendi aralarındaki sorunları çözerken
“ubuntu diplomasisi” uyguluyorlar ve Mandela’nın da söylediği gibi düşmanlarıyla
sorunlarını ancak onlarla işbirliği yaparak çözebileceklerine inanıyorlar. İlk
adım önce masaya oturabilmek ve birbirinizi duyabilmek olmalı diyorlar. Aksi
takdirde mücadelenin sonu gelmeyecektir.
“Ubuntu” aynı zamanda Edgar Morin’in Bilgi
Üniversitesi tarafından yayınlanan
kitabı “Geleceğin Eğitimi İçin Gerekli Yedi Bilgi”de de yer aldığı gibi
geleceğin insanı olabilmek için gerekli beceriler arasında. Edgar Morin bunu “dünyalı
kimliği öğrenmek” olarak tanımlıyor.
“İlk kez, insan gezegenin bir sakini olduğunu
gerçekten anladı ve belki de yeni bir açıdan, yalnızca birey, aile ya da tür,
devlet ya da devletler grubu açısından değil, aynı zamanda gezegen açısından da
düşünmek zorunda kalacaktır.” Verdanski
Madiba’nın sihiri sizinle beraber olsun.
“Madiba’nın sihiri” ne mi?
O zaman hem doğadan bir Ubuntu hikayesi hem de Madiba’nın sihri için bu TED
konuşması sizi bekliyor.
TED Talks: What I learned
from Mandela?
Mandela’nın özgürlük
yolundaki macerasına tanıklık etmek için film önerisi:
Madela: Özgürlüğe Giden Uzun
Yol
İş yerinde “ubuntu” için soru:
Çalışanlarınıza “BÜYÜK
RESMİ (neyin parçası olduklarını)” nasıl hatırlatabilirsiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder