Ülke değiştirmek, bazılarımız için söz konusu bile değil.
Ancak KPMG’nin 2015 Öğrenci Araştırması’na katılan 27 ülkeden 335 öğrenci, bu soruya cevap vermişler ve
kariyerleri boyunca 2 -3 ülkede çalışmak istediklerini belirtmişler.
Bu hedefe; keşfetmek ve yenilikleri tecrübe etmek diye baktığımızda gençlerin
keyiflerine düşkün oldukları, bir yerde olmazsa şansımı farklı bir yerde
denerim diye düşündükleri görüşüne varabiliriz. Ancak “gitmek” aynı zamanda
konfor alanının dışına çıkabilme cesareti, risk almak ve bedel ödemek
demektir.
Peki, Türkiye’de durum nasıl? Şu andaki eğitim sistemimiz,
toplumsal yapımız ve birçok gencimizin
içinde bulunduğu farkındalık seviyesi ile bunun sadece bir hayal olabileceğini
düşünüyorum. Gençlere ve geleceğin
Türkiye’sine dair inancım yüksek. Fakat
Türkçe dahil hiçbir dili en doğru şekli ile öğretemediğimiz, kendi
ülkesi dışında dünyada neler olduğunun farkında olmayan, kendi kendine
yetebilmek, öğrenme çevikliği gibi becerileri kazandıramadığımız gençlere
yurtdışında kapıların açılması imkansız denecek kadar zor.
Üstelik bu gerçeğin bir diğer yüzü de var! Yurtdışındaki
gençlerin çalışmak isteyecekleri ülkelerden birinin de Türkiye olması halinde,
rekabet de giderek zorlaşacak demektir.
Reçete mi?
Ancak kişisel yeterliliği yüksek, risk alabilen, kendini
global dünyanın parçası olarak gören, farklı kültürleri anlamak için emek veren
ve değerlerini kaybetmeden diğer kültürlere uyum sağlayabilenler bu kapıları
zorlayabilecekler.
Yabancı dil mi dediniz? O zaten olmazsa olmaz, mükemmel
derece aksansız ve en az bir yabancı dil (eğer bir tek yabancı dilden
bahsediyorsak, o da halen ve uzunca bir süre daha ingilizce).
Şimdiden iyi yolculuklar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder